Booking.com

20 Ocak 2017 Cuma

Brüksel

Günübirlik Lezzetler - BRÜKSEL



Waffle'ın başkenti

"Özel uçağıma atlayıp akşam yemeğimizi Paris'te yiyelim" klişesini filmlerden bilmeyen yoktur. Bende buna benzer bişey yapayım dedim, Amsterdam'dan sabah ayrılırken öğle yemeği hedefini Brüksel olarak seçtim.

Amsterdam - Brüksel arası aşağı yukarı 220 km mesafede , Avrupa'nın mükemmel ötesi otobanlarında araba kullanmanın keyfine varırken zamanın nasıl geçtiğini bile anlamıyorsunuz.

GPS'e Brüksel girdiğinizde "Grand Place" meydanına en yakın kapalı otopark'a yönlendirmesi, arabayı nereye park edebilirim problemi de otomatik olarak çözüyor.

Arabamızdan da kurtulduktan sonra sıra şehri keşfetmeye geliyor.

Grand Place


Grand Place Brüksel'in en ünlü ve turistik meydanı, çok büyük olmamasına rağmen meydanı çevreyelen binaların mimarisi ve görselliği sizi kendine aşık edebilir.
Şansıma yılda 1-2 kere düzenlenen çiçekten halı festivaline denk gelip, meydana olan aşkım perçinlenmiş oldu.

Meydanda ki en önemli bina belediye binası olan " Hotel de Ville " .

Manneken-Pis Heykeli


Grand Place çok yakında olan bu heykeli bulmak için kalabalığı takip etmeniz yeterli.
Baştan uyarıyorum, heykel saksı kadar ; o yüzden insanın sinirini zıplatıp, "Bu ufacık şey için mi geldim ben buraya" diye söylenmeniz çok olası

Heykelle ilgili Vikipedia amca şöyle yazmış...

Manneken Pis (Anlamı İşeyen küçük çocuk, ayrıca Fransızca; le Petit Julien olarak da bilinir), Brüksel'in ünlü bir simgesidir. Bronzdan yapılmış ve 61 cm boyundaki heykelde bir çeşmenin havzasına işeyen çıplak bir çocuk tasvir edilir. Hiëronymus Duquesnoy the Elder tarafından dizayn edilmiş ve yerine 1618 veya 1619 yılında yerleştirilmiştir.[1][2] Kopenhag'daki Küçük Deniz Kızı heykeline benzer bir kültürel önem taşımaktadır.

Atomium


Vaktim dar olduğundan dolayı heykelle fotoğraf çekiminden sonra hemen arabaya atlayıp, GPS yardımıyla Atomium'a doğru yola çıkıyorum.
Atomium 1958 yılında düzenlenen 58' Expo (Fuar) için yapılmış ve aslında 6 ay sonra sökülmesi planlanmış, fakat günümüzde Brüksel'de ki görülmesi gereken anıt binalar içinde kendine yer bulmuş.
Atomium 102 metre yüksekliğinde ve "Demir" atomunun 165 milyar kez büyütülmüş halini temsil ediyor.
Atomium'un içini gezmek isterseniz önceden bilet almanız gerekiyor, ben plansız programsız yola çıktığım için, ne yazık ki gezme fırsatı bulamadım.

Bilet almak için ; http://www.atomium.be/

Mini Europe


Miniatürk'ün nereden esinlendiğini merak ediyorsanız 1/25 oranında ki Avrupa'nın en ünlü binalarının bulunduğu Mini Europe'ı görmenizi tavsiye ederim. Atomium'un dibinde olan açık hava müzesinde Eyfel Kulesi, Big Ben gibi tarihi binaların özenle hazırlanmış maketleriyle fotoğraf çekebilir, keyifli zaman geçirebilirsiniz.

Quartier de L'Ilot Sacre



Gezimizin en keyifli yeri...
 Quartier de L'Ilot Sacre aslında Grand Place'ın yakınındaki tarihi şehir merkezi  
Burada bulunan çarşıda ünlü Brüksel waffle'ı ve çikolatası alabilir, kahvenizi içebilirsiniz.

Brüksel birası denemek için de eşsiz bir fırsat yakalayabilirsiniz.

Hediyelik eşya dükkanlarından ufak tefek şeyler alıp, gezinizi unutulmaz yapmakta elinizde


Günübirlik gezimizin sonunda, direksiyonu Almanya'ya kırarak yola çıkma zamanı geldi çattı. Kısa süreyle bile olsa Brüksel'e uğramanızı ve tadını çıkartmanızı dilerim...


15 Ağustos 2016 Pazartesi

Chicago

ŞİKAGO
RÜZGARIN ŞEHİRLE DANSI



Amerika denince akla her ne kadar New York gelse de , Şikago Amerika Birleşik Devletleri'nin 3. büyük şehri.Michigan Gölü'yle sınırı olan şehir bitmek bilmeyen rüzgarları sayesinde The Windy City (Rüzgarlı Şehir) olarak anılmakta.
Thy direk uçuşları sayesinde 11 -12 saat içersinde Şikago'ya ulaşmak mümkün. 8 saatlik farktan dolayı kendinizi jet-lag'a  hazırlayın. Eğer becerebilirseniz uçakta hiç uyumayın ve Şikago'da ki ilk gecenizde mantıklı bir yatış saatine kadar dayanın!
Havaalanından taksi ile yaklasık 20-30 dakikada downtown ulaşmanız mümkün. Bu seyahat size 35 $ mal olacak ama gene de en mantıklı transfer seçeneği bu.
Kalacağınız oteli seçerken " The Magnificent Mile" diye tabir edilen Şikago'nun merkezinde bulunmasına özen gösterin. Bir çok ünlü otel ve alışveriş merkezi bu lokasyon üzerinde bulunuyor. Hayat burada açıkcası :)
Ben son 2 ziyaretimde " Inn of Chicago Hotel" de konakladım ve oda, servis, temizlik açısından çok memnun kaldım. Gecelik 1 kişi konaklama ücreti 150 $ olan otelde kahvaltı servisi bulunmamakta ama otelin lobisine komşu olan Lavazza ve hemen otelin karşısında bulunan Subway birbirinden güzel sandwichler ile bu konuda yardımcı oluyor.
Otelle alakalı detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

http://www.innofchicago.com/
Otele yerleştiğimize ve uykumuzu aldığımıza göre artık Şikago'yu keşfetmeye hazırız...

Millenium Park

Cloud ile meşhur olan içersinde konser alanı bulunan bu parka ugrayıp, hem fotograf cekebilir hem piknik yapabilir hem de canlı performansları dinleyip müzik ziyafeti çekebilirsiniz.


Navy Pier

Navy Pier sanat müzesine , dönme dolapa ve özellikle çocuklar icin eglence olanaklarına  sahip. Dönme dolaptan Şikago manzarasını tavsiye ederim. Ayrıca Navy Pier'den kalkan teknelerle Şikago turu yapabilirsiniz. Ama bu hakkınızı Şikago nehrinde kalkanlardan yana kullanın.

River Boat Tour


The Magnificent Mile üzerinden kalkan gezi tekneleriyle Şikago şehrinin tarihi dokusunu hissedebilirsiniz. 

Büyük Şikago yangınının başladığı yeri, Trump Tower , Nbc Tower , Chicago Tribune gazetesini de görme imkanınız olucak, bu tur sayesinde Hollywood'un  cok buyuk projeleri olan Batman, Spiderman ve Transformers filmlerinin çekildiği yerlerle karşılaşıp bir anda kendinizi filmlerin içinde hissedeceksiniz.







Willis Tower (Sears Tower)

Yüksekten korkuyorsanız sakın yakınından bile geçmeyin. Son yıllara kadar dünyanın en uzun binası olma özelliğini koruyan Willis Tower her ne kadar bu unvanını kaybetse de yüksekliğinden bir şey kaybetmemiş durumda.  Jet hızıyla çalışan asansörlerle 103. katta bulunan skydeck ulaşmanız ve Şikago şehrine kuşbakışı bakmak ise paha biçilemez.


Chicago Theatre

Michigan caddesi üzerinde bulunan Şikago'nun en görkemli tiyatro salonuna hoşgeldiniz. Hiç olmazsa öünde fotoğraf çektirmek için ziyaret edilmeli.

The Magneficent Mile

Michigan caddesinin en işlek kısmı burası. Restaurantlar, inanılmaz çeşitli magazalar ve kafeler. Ne ararsınız burada... Büyük Şikago yangınından tek kurtulmuş bina Water Tower gezintiniz sırasında karşınıza çıkacak. Bu bina eskiden Şikago su işleri olarak kullanırken şimdi müze olmuş durumda, fotoğraf çekmeyi ihmal etmeyin :)







Eğer seyahatiniz sırasında  NBA veya NFL maçına denk gelirseniz , biletleri  biraz pahalı bile olsa Chicago Bulls'u veya Chicago Bears'ı tribünden izleyip, o coşkuya ortak olun....
Özellikle United Center'ın önünde bulunan dev Michael Jordan heykeliyle fotoğraf çektirmeyi unutmayın.

Yeme-içme noktasında gelince ;

Özellikle Chicago'da bulunan Mc Donald's dünyada açılan ilk 10 Mc Donalds'tan  bi tanesi. Üst katında bulunan Mc Donald's müzesini gezebilirsiniz. Hamburgerler de tabii ki Türkiye'den daha lezzetli :)

Ayrıca dünyaca ünlü Hard Rock Cafe , Rainforest Cafe , TGI Friday's size çeşitli lezzetler sunuyor. Özellikle TGI Friday's 'te Jack Daniels'la hazırlanmış tavuk ve et yemekleri çok lezzetli.

Erkek arkadaşlarım için Şikago'da Hooters'ın bir şubesi olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.

California Pizza Kitchen'da ise kendizine pizza ziyafeti vermenizi öneriyorum.

Ayrıca ünlü sporcu Michael Jackson steakhouse restaurantı Şikago'da çok populer. Gitmeden önce mutlaka rezervasyon yaptırmanız gerektiğini ve fiyatların biraz yüksek olduğunu unutmayın.

Gerek tarihi gerekse Hollywood sayesinde çok populer olan Şikago'ya eğer kışın bir ziyaret planlıyorsanız -30 derecelere hazırlıklı olun yoksa donarsınız :)

İyi Tatiller 

Görüşmek Üzere 






2 Ağustos 2016 Salı

Acılı tatlılı bir et resitali

Acılı tatlılı bir et resitali

Acılı tatlılı bir et resitali
Fotoğraf  http://www.turkmaxgurme.com/ adresinden alınmıştır.


Malzemeler
500 gr Dana Eti
1 Orta Boy Sogan
2 adet Kırmızı Biber
2 dis sarımsak
2 Dilim ananas
2 adet Jalepeno biber
Et Suyu
Tuz - Karabiber
Sıvı yağ

Yapılışı
Tavada sıvı yagımızı ısıttıktan sonra etimizi rengi donene kadar tenceremizde kavuruyoruz sonrasında sırasıyla dilimledigimiz sogan, sarımsak, kırmızı biberi ve jalepeno biberi ilave edip, pisene kadar kavurmaya devam ediyoruz.
Ince dilimledigimiz ananasları, tuzunu ve karabiberini ekleyip 1 dakika daha kavurmaya devam ediyoruz.
En son et suyunu ekleyip, kısık ateşte etlerimiz yumusayana kadar pisiriyoruz.

Afiyet Olsun... 

Ispanyol Tavuğu

Ispanyol Tavuğu


Ispanyol tavuğu
Fotograf www.bbcgoodfood.com 'dan alınmıştır.

Malzemeler 
8 adet tavuk kalça şiş
Ince doğranmış 2 adet soğan
2 tatlı kaşığı kırmızı biber
1 adet limonun suyu ve kabugunun rendesi
Yarım demet maydonoz, doğranmış
1 su bardağı tavuk suyu 
2 tatlı kaşığı sıvı yağ



Yapılışı
Fırın kabına aldığımız tavukların üzerine tüm malzemeleri katarak elimizle harman ediyoruz.
Önceden 190 derecede ısıttıgımız fırında 45 dakika  kadar (tavuklar altın rengine gelene kadar) pişiriyoruz.

Afiyet Olsun 

25 Temmuz 2016 Pazartesi

Kaş - Biri Huzur mu Dedi?

KAŞ - TüRKiYE

Biri Huzur mu Dedi?


Yıllardan beri merak ettiğim yerlerden bir tanesiydi KAŞ ama bir türlü bir fırsat yakalayıp ziyaret etme şansım olmamıştı, ta ki 2015 yazına kadar. O yaz spontane yapılan bir tatil planı ile kendimizi Kaş'ta bulduk, iyi ki de bulduk :)

Nasıl Gidilir
Evet Kaş'a ulaşım birazcık sıkıntılı, zaten ulaşım zor olduğu için belki de bu güzelliğini koruyo. Uçakla ulaşım için Antalya veya Dalaman havaalanı tercih edilebilir, fakat daha sonrasında Antalya'dan 4 saat sürecek bir otobüs yolculuğu veya yine Dalaman'dan Fethiye aktarmalı 3 saatlik otobüs yoluculuğuna hazır olmak gerekli.
Özel arabanızla Istanbul'dan 10 saatlik bir yolculukla Kaş'a ulaşmak mümkün.
Otobüsle uzun yol yapmayı sevenler için çeşitli firmaların otobüsleri de Kaş'a her gün sefer düzenliyorlar.

Nerede Kalınır
Ben tercihimi doğayla iç içe olmak adına Olympos Mocamp'tan yana yaptım. Şehir merkezine araba/minibüsle 10 dakika mesafede olan Olympos Mocamp, ağaçların altında ufak bungalovlarda hizmet veriyor. Odalarda klima,buzdolabı ve tv mevcut. Bungalov önünde bulunan ufak bir bahçe, masa ve hamak zevkinize zevk katıyo. Özel plajı olduğunu ve odadan 5 adımda plaja ulaşılabildiğini söylemeden geçemeyeceğim.
Mocamp ile daha detaylı bilgiye ;

http://www.kasolympos.com ulaşabilirsiniz.

Bunun dışında Kaş merkezde bulunan Talay Pansiyon'u da şiddetle  tavsiye  ederim. Güler yüzlü hizmet ve temiz odalarıyla çok memnun kalacağınızdan eminim.
Talay Pansiyon ;
http://www.talayotel.com






Nereleri Gezmeli - Görmeli
Haydi gezmeye başlayalım...

Kaş - Merkez
Daracık sokaklarında çeşitli barları , boncuk vs satan teyzeleri, kafe ve restaurantlarıyla Kaş, insanı dinlendirme özelliğine sahip nadir tatil yörelerinden biri. Kaş merkezde bulunan kral mezarını ziyaret etmeyi ve meydanda bulunan Mavi bar'da barmen İlker'in birbirinden güzel kokteyllerini  içmeyi unutmayın. İçkiyle işim olmaz diyenler için meydanda kocaman bir çay bahçesi olduğunu da belirtelim.




Kaş (Kekova) Tekne Turu
Kaş'taki tekne turlarında 2 farklı seçenek mevcut. İlki Kaş merkezden kalkan teknelerle yapılan turlar diğeri ise Üçağız'a yaklaşık yarım saat süren bir otobüs yolculuğuyla gidilen ve oradan kalkan teknelerle yapılan turlar.  Ben tercihimi Üçağız'dan yana kullandım ve çok memnun kaldım...
Tekne turu gerçekten çok eğlenceli ve muhteşem ötesi güzellikte olan Akdeniz'in bakir koylarında  yüzme ve su sporları imkanı sunuyo. Bunun dışında antik Roma, Bizans döneminden gerek su altında gerek su üstünde çok çeşitli tarihi eseleri görebiliyorsunuz.
Turlar Kekova , Üçağız, Batık şehir , Simena, Kaleköy, Akvaryum koyu ve Tersane koylarını ziyaret ediyor.
Kaleköy'de mümkünse zirveye kadar üşenmeden tırmanın  müzeyi ve kaleyi ziyaret edin. Ziyaret sonrası kendinizi meşhur Kaleköy dondurması ile ödüllendirmeyi sakın unutmayın.

Küçük Çakıl Plajı
Kaş merkeze yürüme mesafesinde tertemiz denizi ve ekonomik fiyatlarıyla tüm gün geçirebileceğiniz plaj.







Büyük Çakıl Plajı
Denizin içinden çıkan buz gibi kaynak suyuyla meşhur olan büyük çakıl plajında yan yana dizilmiş 3-4 adet farklı isletmede tüm gün keyifli vakit geçirebilirsiniz. Deniz suyu cidden soğuk uyarmadı demeyin :)




Hidayetin Koyu


Yarımada minibüsleriyle ulaşabileceğiniz son zamanlarda ünlü akınına uğrayan ufacık tefecik içi dolu kutucuk şeklindeki koydur. Yeni yapılan tesisle beraber eskiden salaş ve gözleme satılan plajda şimdi mojito bile içebilirsiniz. Şanşınız varsa şezlong,şemsiye bulabilirsiniz.





Kaputaş Plajı

Kaş - Fethiye yolu üzerinde bulunan sayısız basamağı ve kumsalıyla ünlü olan plaj. Kaş merkezden yolculuk 20 dakika sürüyo, son senelerde Kaş belediyesi tarafından işletilen plajda çeşitli ihtiyaçlarınızı karşılayacak bir tesiste bulunuyo.








Liman Ağzı
Kaş'tan yarım saatte bir kalkan teknelerle ulaşımın sağlandığı yer. Yan yana bir kaç beach dışında pek başka bir şey de yok. Kayalıklardan denize girmek isteyenler için tavsiye  edilir.






Mavi Mağara


Kaputaş'a çok yakın olan mavi mağaraya uğramadan geçmeyin. Güneş  ışınlarının  mağara içinde kırılmasından dolayı mağaranın içi mavi renktedir.








Huzurlu ve Guzel Tatiller Dilerim...


11 Temmuz 2016 Pazartesi

AMSTERDAM

AMSTERDAM - HOLLANDA

Hayat bi' değişik sanki!



Evet ,bu yazımızda her Türk gencinin kendisini " abi acayip bi' şehirmiş mutlaka gitmeliyim" diyerek gaza getirdiği o acayip şehir Amsterdam'dayız.
Amsterdam Hollanda'nın ve eğlencenin merkezi...

Nasil gidilir?
Amsterdam Schipol havaalanına indikten sonra € 3.60 karşılında yaklaşık 15 -20 dakikalık keyifli bir tren yolculuğuyla Centraal Station (Merkez Istasyon) varıyoruz.
Centraal Station , Amsterdam'ın en ünlü meydanı olan Dam Square'e yaklaşık sadece 5-7 dk yürüyüş mesafesinde. Ki size tavsiyem konaklayacağınız otel mümkünse bu meydana yakın olsun.

Nerede Kalınır ?
Amsterdam her bütçeye uygun oteller ve hostellerle dolu. Otellerden örnek vermeden önce sadece şunu belirtmekte  fayda var. Amsterdam'da sokakta  veya parkın bir köşesinde uyuma şansınız yok. Neredeyse her şeyin serbest olduğu ülkede sokakta uyumak yasak :)

Tulip Inn Amsterdam Centre

Gecelik Yaklaşık Ücreti : 650 TL (oda - kahvaltı )
Otelin konumu mükemmel ötesi , odanızdan çıktıktan 5 dakika sonra kendinizi Amsterdam'ın en ünlü meydanında buluyorsunuz. Eğer bacon tüketen biriyseniz mutlaka bu otelde kalın derim hatta, kahvaltıda inanılmaz lezzetli baconlarla keyfinize keyif katabilirsiniz.
Odaların banyoları yenilenmiş olmasına rağmen aynı şeyi mobilyalar için söyleyemeyeceğim.

Heart of Amsterdam
Gecelik Yaklaşık Ücreti : 300 TL (HOSTEL)
4-5 tanımadığınız insanla aynı odayı paylaşmak isterseniz Heart Of Amsterdam tavsiye edebileceğim  bir Hostel. Konumu iyi, temizlik, kahvaltı idare eder diyebilirim. 

Nereleri Gezmeli - Görmeli

Ve geldik dananın kuyruğunun koptuğu noktaya.
Amsterdam'ı keşfetmeye hazır mıyız?
Şimdi lütfen ;
Kemerlerinizi bağlayınız, koltuklarınızı dik konuma getiriniz ve masalarınızı kapatınız.
KAL-KI-YO-RUZ!!!

Dam Meydanı




Dam Meydanı yazımın başlarında da belirttiğim üzere Amsterdam'ın en ünlü meydanı ve Dam/RaadHuisstraat (1, 2, 4, 5, 9, 13, 16, 17) numaralı trenlerle buraya ulaşabilirsiniz.



Çok çeşitli ve önemli yapıya ev sahipliği yapan Dam meydanında özellikle yaz aylarında sokak sanatçılarının canlı şovlarını izleyebilir, çevresinde bulunan sayısız coffeeshop, restaurant ve barlarda keyifli zaman geçirebilirsiniz.





Kanal Turu

Amsterdam'da mutlaka yapmanız gerekenler listesinde kanal turu en üstte kendine yer bulacaktır.
Centraal Istasyona ve Dam Meydanı'na 5 dk yürüyüş mesafesinde bulunan iskeleden kalkan tekneler gün içersinde saat 10.00 - 17.00 saatleri arasında hizmet veriyorlar.



1 saatlik turun fiyatları yaklaşık 13 ila 16 € arasında değişiyor. Ama biletleri online olarak alırsanız %10 indirimden faydalanabilirsiniz.

The #1 Canal Cruise firmasının teknelerinde Türkçe rehberlik hizmeti almanızda mümkün.






Red Light District ( +18 )

Sanmıyorum ki dünyanın herhangi bir yerinde genelevlerin bulunduğu bir bölge bu kadar populer olsun. Ama konu Amsterdam olunca bu durum değişiyor.Kanal kenarında bulunan bölge inanılmaz turistik ve popüler.

Hatta çoğu turistin Amsterdam'ın onlarca kültürel noktası varken oteline bavulu bırakıp bırakmaz buraya koştuğunu tahmin etmekte güç olmasa gerek.
Red Light hakkında anlatılan ve şehir efsanesi olarak düşünülen neredeyse her şey gerçek.Camekanlar içinde müşteri bekleyen hayat kadınları, sex tiyatroları , coffeeshoplar , sokaklarda parti yapan insanlar ve daha fazlası...

Güvenlik  konusunda kafanızda hiç bir endişe olmasın, çünkü belki de Amsterdam'ın en güvenli ve en çok kamera ile takip edilen bölgesi
Tek bir tavsiyem olacak ; lütfen hayat kadınlarının fotoğrafını çekmeye çalışmayın :)



Van Gogh Muzesi


Van Gogh müzesi sadece Amsterdam'ın değil belki de dünyanın en önemli müzelerinden biri. Van Gogh'un 500'den fazla eseri müzede sergilenmekte. Biletler 17 € satılmakta.
Bilet satın almak ve ulaşım detayları için :  http://www.vangoghmuseum.com/en








Rijksmuseum


Hollanda tarihinin en önemli eselerinin bulunduğu Rijksmuseum vaktiniz varsa gezmenizi tavsiye edebileceğim bir müze, müzenin önünde bulunan ve Amsterdam'da bulundugunuz kanıtı olan I AMsterdam heykeliyle fotoğraf çektirmenizi tavsiye ederim. Biletler € 17,5 satılmakta

Bilet satın almak ve ulaşım detayları için : https://www.rijksmuseum.nl/en

Anne Frank  House

Anne Frank Amsterdam'ın sembol isimlerinden biridir. 2. Dünya savaşı sırasında Nazilerin baskılarına dayanamayan Frank ailesi Amsterdam'a kaçarlar. Şu an müze olarak kullanılan evde 2 yıldan fazla saklanırlar. Genç kızın günlüğü savaşın bitiminden sonra bulunur ve ev müze olarak hizmete girer. Üzülerek belirtmem gerekir ki ne yazık kı genç Anne Frank ve ailesi savaş sırasında yakalanarak diğer Yahudilerle birlikte aynı sonu paylaşmıştır.

Bilet ve detaylar için : www.annefrank.org

Heineken Experience
Benim için en iyiyi en sona bıraktım. Birayı birazcıkta olsa seviyorsanız mutlaka ama mutlaka katılmanızı tavsiye edeceğim turdur.
Heineken'in tarihi fabrikasında biranın su ile başlayıp o leziz haline dönüşümünü çeşitli interaktif şovlarla izlemek isterseniz doğru yerdesiniz.
Tur bitiminde biralar şirketten :) Ayrıca  € 5 gibi cazip ücretle kendinize ait Heineken şişesine sahip olabilirsiniz.
Biletler € 16 Euro



Son olarak coffeeshoplara da bir uğrayayım diyenler için şehirde sayısız noktada hizmet veriyorlar. En ünlüleri  ise BULLDOG.

Turist informasyon noktalarından I AMsterdam CARD alarak tüm müze ve toplu ulaşımda indirim hakkı kazanabileceginizi hatırlatarak bu yazımın da sonuna geliyorum.


Iyi Tatiller :)


29 Haziran 2016 Çarşamba

DUSSELDORF

Almanya'nın Paris'i
Dusseldorf 



Düsseldorf, Kuzey Ren-Vestfalya  eyaletinin başkenti.  Ren Nehri kıyısında kurulmuş  moda ve fuar kenti. Kuzeyinde Ruhr Bölgesi, güneyinde ise  Köln bulunmakta.
Dusseldorf için Almanya'nın Paris'i de diyebilirsiniz. Nehir boyunca uzanan cafeleri ve barlarıyla , her yıl geleneksel olarak duzenlenen festivaliyle diğer Alman şehirlerinin aksine çok eğlenceli bir şehir.


Nasil gidilir?
Istanbul'da Ataturk ve Sabiha Gokcen Havaalanlarından gunluk Pegasus ve THY tarifeli uçakları ile Dusseldorf'a gitmek mümkün. Dusseldorf uluslararası havaalanı şehir merkezine  8 km uzaklıkta ve 10-15 dakikada bir  tren kalkmakta. Sehir merkezi yaklasık 15-20 dk sürüyor ve kisi başı fiyatı yaklaşık €2.50. Trene binebilmek için terminal binasındaki (S-Bahn) tabelalarını takip etmeniz yeterli. Otelinizin hangi durağa yakın olduğunu kontrol etmek olası bir kaybolma durumunuzu ortadan kaldıracak.

Nerede Kalınır ?
Bu soruya Dusseldorf çok fazla otel seçeneğiyle cevap vermekte. Şehir; fuarlar şehri olarak anıldığı için her bütçeye uygun otel bulmanız çok kolay, tabii tek bir şartla, gezi tarihlerinizin olası bir  fuarla denk gelmemesi.
Fuar takvimine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
http://www.messe-duesseldorf.com/

Otellere gelecek olursak ben 3 farklı otelde kaldım. Fiyat / performans olarak değerlendirmem şu şekilde;

1-  Hotel Prinz Anton
https://www.tripadvisor.com.tr/Hotel_Review-g187373-d234597-Reviews-Hotel_Prinz_Anton-Dusseldorf_North_Rhine_Westphalia.html
Gecelik  yaklaşık fiyatı : 100$ (oda-kahvaltı )
Fiyat performans olarak kaldığım en iyi otel diyebilirim. Diğer otellere nazaran kahvaltısı zengin ve hizmeti iyi. Odaların buyukluğu tatmin edici.
Otel merkez tren istasyonuna yaklaşık 500 mt mesafede. Yürüyerek aşağı yukarı 10 dakika sürüyor. Sessiz sakin bir sokakta, odanızdayken kafa dinlemenize olanak sağlıyor.

2 - Doerenkamp Hotel
https://www.tripadvisor.com.tr/Hotel_Review-g187373-d236576-Reviews-Doerenkamp_Hotel-Dusseldorf_North_Rhine_Westphalia.html
Gecelik yaklaşık fiyatı : 50$ (oda - kahvaltı )
Doerenkamp Hotel fiyatından da tahmin edebileceğiniz gibi vasat bir otel, ama genede odaları temiz, her gun oda servisi temizlik yapıyor, bunun dışında kahvaltı biraz vasat kalıyor.
Otel, Berliner Allee tramvay durağına 300 mt uzaklıkta. Otelin altında Hint lokantası oluğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.

3 - Asahi Hotel
https://www.tripadvisor.com.tr/Hotel_Review-g187373-d202372-Reviews-Asahi_Hotel-Dusseldorf_North_Rhine_Westphalia.html
Gecelik  yaklaşık fiyatı :  150$ (oda - kahvaltı )
Burası koskoca 4 yıldızlı bir otel. Ana tren istasyonuna sadece 5 dk yürüme mesafesinde. İsminden de anlaşılacağı gibi otel mimarisi Japon tarzında ve gayet lüks. Otelin barı 24 saat açık, bunun dışında sauna, spa ve fitness salonu mevcut. 

En önemli konu olan Wi-fi her 3 otelde de konuklarına ücretsiz!!! :)

Evettt otelimize de yerleştiğimize göre sıra geldi şehri keşfetmeye ;

Hazır mısınız?
Başlıyoruz!

Nereleri Gezmeli - Görmeli - Ne yemeli? 
Öncelikli olarak belirtmeliyim ki Dusseldorf'ta Metro ve tabanvay kullanarak ulaşılmayacak yer yok! Hava güzelse şehri yürüyerek gezmekten çekinmeyin. Her yer birbirine yakın, kaybolsanız dahi teknolojinin nimeti olan gps ve/veya şehrin neredeyse çoğu noktasından görülen Hauptbahnhof (merkez istasyon) saat kulesi imdadınıza yetişecek.


 Königsallee

Königsallee ( kralın yolu ) adından da  anlaşılacağı gibi dünyanın en lüks caddelerinden biri. Cadde üzerinde birbirinden pahalı markanın satış mağazalarına rastlamanız mümkün, gayet güzel kafelerde cabası.



Sanat ve antika hayranlarını Carlstadt tarafına doğru alalım hatta, burada 18 ve 19. yüzyıldan kalma tarihi binaları ve ufak butik tarzdaki antikacıları bulmanız mümkün.








Altstadt

Iste geldik Dusseldorf'un benim için en önemli semtine.
Cuma ve Cumartesi akşamları burası İstiklal caddesiyle yarışır kalabalıkta oluyor. Barlar, kafeler, restoranlar, gece kulüpleri ne ararsanız burada.
Metro ile Altstadt durağında inebilir ve Ren nehri kıyısına kadar hem eski şehrin tarihi güzelliklerini keyifle yaşayabilir hem de her damak tadına ulaşabileceğiniz restoranlarda yemek yiyebilirsiniz.


Gerçekten de şehrin en renkli mekanı burası. Dusseldorf'a gelip Altstadt'ı  görmeden dönmek , İstanbul'a gelip Sultanahmet'i gezmeden dönmeye benziyor.
Alstadt'ta Dusseldorf'un yerel birası olan "Alt" içmenizi tavsiye ederim. Ayrıca MAREDO'da et yemenizi, IRISH PUB ve LOUISIANA'da yerel ve uluslararası her türlü alkollü içeceği bulabilirsiniz.

SUB ve EL PAPAGAYO ise gece kulübü önerilerim olacaktır.


 Ren nehri kıyısı

Altstadt'ı gezdik ve bitirdik, o zaman sahile doğru inip hem Ren nehrinin büyüleyici güzelliğini keşfedip hem de soğuk bir bira içmeye ne dersiniz?
Ren nehri sizi yan yana dizilmiş irili ufaklı kafe barlarıyla karşılamaya hazır.
Tabii Ren kıyısında olan 240 mt yüksekliğindeki Rheinturm kulesini ziyaret edip seyir terasından Köln'e kadar görmeniz mümkün.
Ayrıca bu kulede sizi dünyanın en büyük digital saati karşılayacak.

Ren nehri kenarından kalkan gezi tekneleriyle de kanal sefası sürmenizi tavsiye ederim.

















MedienHafen

Harika mimariye sahip binaların bulunduğu bölge, Dusseldorf'a gelip burayı da görmek gerekir diye düşünüyorum. Ozellikle çevresinde bulunan hoş kafeleri ve güler yüzlü çalışanlarıyla keyifli saatler geçireceğinizin garantisini verebilirim.








Esprit Arena


Bu kısım futbolla ilgilenen dostlar için. Fortuna Dusseldorf'un stadyumu olan Esprit Arena'ya Pazar günleri öğleden sonraları tur düzenlenmekte. Tur yaklaşık 90 dakika sürüyor. Tur boyunca basın toplantısı odası, futbolcu çıkış tüneli ve soyunma odalarıyla, tribünleri ziyaret edebilir ve bol bol fotoğraf çekebilirsiniz.

Esprit Arena'ya ulaşımı U78 Esprit Arena & Messe Nord metrosunu kullanarak 20 dakika'da ulaşabilirsiniz.



Yok ben illa müze gezmeden duramam diyorsanız aşağıda sizin için hazırladığım müzelerin listesini bulabilirsiniz. Yalnız üzülerek belirtmem gerekir ki ben hiç birini ziyaret etmedim yani bu konuda sizlere yardımcı olamayacağım.


Son olarak şunu söylemeden bitiremeyeceğim.
Lütfen ama lütfen kendi sağlığınız için Köln futbol takımını destekleyici hiçbir diyaloga girmeyin. Çünkü Köln ve Düsseldorf futbolda Fenerbahçe - Galatasaray gibiler :)

Umarım güzel bir Dusseldorf seyahati geçirirsiniz diyerek sözlerimi noktalıyorum.
Bir başka gezide görüşmek dileğiyle...

Mert